24 Ocak 2014 Cuma
Pertevniyal Hanım Sultan Çeşmesi
Kimin için yapıldığını bilmeden rastladım bu çeşmeye,ama içimden bir ses banisinin mutlaka bir hanım sultan olması gerektiğiydi.Çeşme,sanki zarif bir hanımın yatak odasında süslendikten sonra kendini seyrettiği kıymetli aynalara benziyordu.Sonradan öğrendimki çeşme gerçektende,2.Mahmut'un hanımı ve Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Hanım Sultan'ın İstanbul'a yadigarıydı.Kafkas doğumlu bu hanım sultan doğduğu toprakları geride bırakarak artık ait olduğu yeni toprakları kendi mücevher kutusunda bulunan o kıymetli taşları kıskandıracak güzellikte eserlerle süslemiştir.İşte bu pek süslü hanım çeşmesi daha önceki yeri olan Ayvansaray'dan sökülüp yeni yeri olan Eyüp'ün Haliç Köprüsü'nün demir ayaklarından birinin yanına monte edilmiştir,böylece 20.yy'ın demir ve çelikten oluşan bu soğuk ve kimliksiz yapısının yanında daha bir narin ama oraya ait olmadığından kimsesiz durur.Halbuki sahip olduğu madalyonlar,çelenkler,bitki motifleri,vazolar,iyon başlıklı sütunlar neşeli barok süslemelerdir ama çeşme bulunduğu yere ait olmamanın verdiği bir hüznü taşır üzerinde.Çeşmenin ait olduğu yerden koparılıp bambaşka bir yerde yaşamak zorunda bırakılışının hikayesi ilginç bir şekilde banisinin kaderine benzer.Hüzünlü bir hikayesi vardır Pertevniyal Sultan'ın,ömrünün sonbaharında pek çok Osmanlı annesinin yaşamış olduğu acılar kaderin ona gençliğinde hediye ettiği ikbali gölgelemiştir.Önce hal ardından katl edilen oğlu kollarının arasında son nefesini vermiştir,üstelik geliniyle beraber askerlerin tacizine uğramış,yaşmaksız,yalınayak zorla götürüldüğü karakolda paşalara seyrettirilmiştir.Otuz iki gün boyunca kapatıldığı Topkapı Sarayı'ndaki bir odada türlü hakaretlere maruz kalan Valide Sultan 2.Abdülhamid'in tahta çıkmasıyla bu zulümden kurtulabilmiştir.Osmanlı Hariminin kutsallığını ayaklar altına alan bir olayı ,ilk defa bu kadar ayrıntılı bir şekilde öğrenebiliyoruz,çünkü Valide Sultan'ın kendi ağzından yazılmış sergüzeştnamesi onun acıklı hikayesini günümüze ulaştırır.Duyamadığımız diğer acılar,haksızlıklar ise sarayın duvarlarına sinmiş,hak arayacakları mecliste edecekleri şahitliğe kadar sessiz bir bekleyişin içinde dururlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder